Siyasetin Sağı, Solu
Hukuk tahsilimiz sırasında öğrenci hareketleri, özellikle de sol öğrenci gruplarının davranışları zaman zaman bizi şaşırtıyordu. Sağ gruplar belli konularda birlikte hareket edebilirken sol görüşlü öğrenci grupları arasında derin fikir ayrılıkları yaşanıyordu. En etkileyici olanı ise Romanya Devlet Başkanı Çavuşesku’nun devrilişine gösterilen tepkiler idi. Sol bir grup, Çavuşesku’yu “halk kahramanı” olarak nitelerken diğer bir grup “faşist”, “diktatör” tanımlaması yapıyordu. Bu fikir ayrılıkları bazen gruplar arasında çatışmalara da yol açıyordu.
Geçmişte gözlemlediğimiz bu davranış tarzının sebebi ne ise günümüzde de sol siyasetin durumu aynı.
Sağ ve Sol siyaset arasındaki en temel farklılık bu düşünce ve davranış tarzında ortaya çıkıyor.
Peki bu farklılığın sebebi nedir? Elbette ki bu sorunun cevabı yine demokrasinin tanımında gizli.
Özgür düşünce ve etkin katılım, demokrasinin en önemli unsurlarıdır. Sol siyasette fertler düşüncelerini özgürce söyleyebilmekte, ortaya çıkacak sonuçta etkili olabilmektedir. Özgür düşünce ve etkili katılım adına yaşanan fikir ayrılıkları zaman zaman birleştirici değil parçalayıcı olabilmektedir. Günümüzde çok yoğun olmasa bile geçmişte bunun örneklerini çok sık yaşadık. Soldaki parçalı görüntü aslında hep özgür düşüncenin fazla hoyrat davranmasından kaynaklanıyor. Solun eksikliği, ana fikir etrafında birleşememek, demokrasiyi solun nihai hedefi için kullanamamaktır. Tabiri caiz ise demokrasi bazen sol düşünceye fazla geliyor. Sol kendi içinde ayrıştığı için ve sürekli bu ayrışmayı tartıştığı için bir türlü halka hitap edemiyor.
Sol düşünce adına siyasi tarihimizde sahne alan partilerden sadece CHP ayakta kalabildi. Diğerleri hep siyaset sahnesinden silindi. Bu yok oluşun bir sebebi de bu partilerin kişilere bağlı partiler olmasıdır.
Sağ ve sol düşünce arasındaki farklılığı Trabzon yerelinde örnekleyebiliriz. Son genel seçimlerde sağ partilerin milletvekili adayları Genel Merkezler tarafından belirlenirken CHP’nin adayları ön seçimle belirlenmiştir. (1. Sıra kontenjanı hariç) Ak Partinin bazı adayları Trabzon teşkilatının hiç hoşuna gitmemesine, başka şehirden aday olanların Trabzon’dan aday gösterilmesine, teamül yoklamalarında en önde çıkan aday adaylara listede yer verilmemesine rağmen eleştiriler yüksek sesle dile getirilememiştir.
Bugünlerde yaşanan AK Parti ilçe kongrelerinde de benzer görüntüler ortaya çıkmaktadır. Genel Merkezin işaret ettiği kişiler aday olabilmekte, birden fazla adayın yarışması istenmemekte, hatta bazı kongreler de iptal edilebilmektedir. Aday olmak isteyenler bastırılmasına rağmen kamuoyuna yansımamaktadır.
Bu tür eylemlerin demokrasi adına ne kadar yanlış olduğu tartışmasızdır. Maalesef sağda siyasetin çarkları böyle dönmektedir.
Bu konuda Ak Partiyi eleştirirken, CHP’de her şeyin mükemmel olduğunu düşündüğümüz sanılmasın. Siyasi partilerin içyapısı genelde hep birbirine benzer ama yanlışlarına rağmen CHP’de parti iç demokrasinin daha iyi işlediğini söyleyebiliriz.
Hayatta her şeyin bir sınırı vardır. Siyasette de böyledir. Düşünce ve davranış özgürlüğü bir yerde bitmeli, asıl siyasi hedef doğrultusunda yontulmalıdır. Sol bunu yapabildiği zaman başarılı olacaktır.